Okullar henüz açılmış iken öğretmenler için önlük tartışması gündeme geldi. Ben de eski bir öğrenci, zamanında ücretli öğretmen, anında bir veli olarak fikir beyan etmek istedim.
Öğrenciye tek tip kıyafet, önlük şart koşulurken öğretmene de beyaz bir sayfa gibi önlük önerisi bence iyi niyetli ve makul bir söylem. Ama malesef bazı çıkar odakları bunu kendine malzeme yapıyor. Zamanında matematik öğretmenimiz beyaz bir önlük giyerdi çok da şık dururdu.
Hal ve hareketleri, giyimleriyle öğrenciye örnek teşkil eden öğretmenlerimiz bu konuda da öğrencilere örnek teşkil edebilirler.
Eskiden herkes birbirini tanır öğretmenler de giyimleri ve duruşlarıyla her daim tanınır, el üstünde tutulur ve saygı duyulurdu. Ama günümüzde toplumun tüm kesimiyle benzer şekilde öğretmenlerimizde de kumaş ve duruş eksikliği baş göstermeye başladı. Sivil itaatsizlik zaten bana göre bir fecaattir.
Son dönemde herkes kesesini yani ekonomiyi ve ekonomideki bozulmayı konuşur oldu ama daha önce de söyledim ekonomik bozulma düzelir de ahlaki bozulma düzelmez. Ayrıca herkes ahlaki bozulmadan bahsediyor da kendine hiç pay çıkarmıyor. Eğitim özelinde bakarsak, velilerdeki ahlak, öğrencideki ahlak, öğretmendeki ahlak yavaş yavaş bozulup gidiyor ve herkes bir diğerini suçluyor. Kendimizdeki kiri pası görmüyor başkasındaki lekeye odaklanıyoruz. Nihayetinde en sonunda devleti suçluyoruz.
Oysaki devlet de bireylerden müteşekkil ve o bireyler bu eğitim sisteminin birer ürünü. Bence çocuklardan sonra devlet en masumu. Mesela okul_aile birliği diye bir kurum getirdi devlet. Kim birlik olabildi, kim bu kurumun varlığından haberdar? Ne okul idaresi doğru düzgün genel kurul yapıyor ne veliler yapılan genel kurula katılıyor. Her şey kağıt üzerinde.
İnşallah bu düzen değişir. Ama değismesi için çaba sarf etmemiz gerek.
Öğretmen veli birliği ile her öğrenci olumlu değişir. Değişen öğrenci bir gün ülkeyi değiştirir.
Kıymetli öğretmenler ve değerli veliler, bir veli ve vatandaş olarak sizden istirhamım hep beraber önlüğe ve özlüğe değil ÖZ'e odaklanalım.