Ankara'nın Başkent Oluşunun Yıldönümü Kutlu Olsun
Ankara'nın Başkent Oluşunun Yıldönümü Kutlu Olsun
13 Ekim 1923 Ankara'nın Başkent Oluşunun Yıldönümü Kutlu Olsun.
13 Ekim 1923 tarihi bir kentin, hele de Anadolu’nun kavruk coğrafyasının ortasında olan bir kentin başkent olarak seçilmesi, bin yıllık devlet geleneğiyle var olmuş bir milletin derinliğinin nişanesidir. Bu üst aklın Milli Mücadele döneminde hürriyet ve bağımsızlığa giden yolda Ankara’yı seçmesi hiçbir şekilde anlık duygularla açıklanacak ya da sadece mevcut durumun baskısıyla izah edilemez.
Ankara’nın başkent olma sürecinde TBMM’de oluşturulan bir komisyon başkent olacak yerin özelliklerini tanımlamıştır. 28 Kasım 1920 tarihli kararnamede başkent olacak yerin özellikleri belirlenmiştir. Üstelik tüm detaylarıyla tanımlanmıştır. Daha da ötesine bakarsak; 1919 Şubat’ında ulu önder Atatürk ve birkaç yakın arkadaşı Ankara’yı bir mukavemet merkezi yapmayı planlamışlardır. Bu plan doğrultusunda 20. Kolordu karargâhı Ankara’ya kaydırılmış ve bu kolordunun başına da Atatürk’ün güvendiği yakın arkadaşı Ali Fuat(Cebesoy) Paşa getirilmiştir. Denilebilir ki, Ankara’nın başkent oluşu çok önceden planlanmış ve hayata geçirilmiştir.
Burada özellikle bilinmesi gereken şudur: milli mücadelenin merkezi ve daha sonrasında genç cumhuriyetimizin başkenti olan Ankara hem milli mücadeleye hem cumhuriyetimize tüm desteğini maddi ve manevi vermiştir. Oğuz töresinin tarihten bugüne süzülmüş en önemli göstergesi olan Seymenlik geleneği 27 Aralık 1919’da en büyük alayını kurarak liderini seçmiş ve onu görkemli bir karşılamayla kutlamıştır. Millî mücadeleye ve Atatürk’e olan desteğini göstermiştir.
Millî mücadelemizin emperyalistlere karşı alınan sonuçları nedeniyle tüm mazlum milletlere örnek olacak neticelere sebebiyet vermiştir. Güney Amerika’dan Asya’ya Afrika’dan Ortadoğu’ya bir mücadele örneği olmuştur. Bu yönüyle Ankara sadece bizim değil tüm İslam dünyasının ve Türk Cumhuriyetleri’nin olduğu kadar mazlum milletlerin de başkentidir. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle bu vasfını sürdürmektedir.
Pandemi sonrası, bu toprakların “yurt” yapılma hikâyesinin Ankara’da başladığını da dikkate alarak Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılında, hem ulu önderin Ankara’ya gelişini hem de TBMM’nin kuruluşu etkinlikleri çerçevesinde “İyi ki geldi” başlığıyla “100. Yılında 100 Yıllar” adlı programı başlatacağız. Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 100. yılı; TBMM’nin açılışının 100. yılını ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını takip edecek. Bu sembolik yılları, sadece 5-6 Seğmen’in Dikmen’de, 27 Aralık’ta gündeme getirdiği ve onlarla sınırlı kalan bir kutlamayla değil; 80 milyonluk bir kutlamayla bilinir hale getireceğiz. TBMM’nin 100. yılında toplumun bütün kesimlerini I. Meclis’in manevi huzurunda toplamak zorundayız. Cumhuriyetin 100. yılında ise dünyada görülmemiş bir etkinliğe imza atmalıyız. Herkes, kurulduğu günkü azimle bu hikâyelere sahip çıkacak. “100 Yıllar” etkinliklerini çok önemsiyoruz; “Herkes bir sorumluluk alsın, 6 milyon harekete geçsin” diyoruz.
Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bağımsızlığımıza ve hürriyetimize emeğii, canını vermiş, ter dökmüş tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.